Derleyen: Niso TİZAYaşlılık ÜzerineÜlkenin birinde,karısı ölen bir adam oğlunun yanına taşınır.Önceleri çok iyi karşılanır.
Yusuf BESALEL
İslâm, Hıristiyanlığa benzemeyen bir biçimde Yahudiliğe karşı belirgin tutumlar takınmamıştır. İslâm, putperest olanlara şiddetle karşı çıkarken Ehl-i Kitap kabul ettiği Yahudiler’i ve Hıristiyanlar’ı menşe itibarıyla farklı değerlendirmiştir. Bundan dolayı Müslüman erkekler Ehl-i Kitap hanımlarla evlenebilir (ancak Müslüman hanımlar Ehl-i Kitap erkeklerle evlenemez). Müslümanlara, Yahudiler’in kestiği hayvanların etleri aynı nedenden helâl kılınmıştır.
İslâm dini Tevrat’ta ve İncil’de anılan peygamberleri kabul eder, ama Museviler’i ve Hıristiyanlar’ı Tanrı’nın buyruklarını bozmakla ve Hazret-i Muhammed’in son peygamber olduğunu kabul etmemekle suçlar.
Kuran-ı Kerim’de Yahudiler’i yeren bazı ayetler de vardır. Örneğin Maide Sure’sinin 51’inci ayetine göre: “Ey inananlar, Yahudiler’i ve Hıristiyanlar’ı dost edinmeyin...” Ayet, özellikle Yahudiler’le ilgilidir. Çünkü Medine’deki Yahudiler, yaptıkları ittifakı bozup Müslümanlar’ın karşısında yer almışlardır. Fakat Ankebut Suresi, Ayet 46’ya göre ise: “Kitap ehliyle, -haksızlık edenleri dışında- en güzel tarzda tartışın ve deyin ki: ‘Bize indirilene de, size indirilene de inandık. Tanrı’mız ve Tanrı’nız birdir; biz de O’na teslim olanlarız” Mümtehine Suresi (60/8Nj) de konuya açıklık getirir. Buna göre Müslümanlar’a düşman olmayan gayri müslimlere iyilik yapmak, adaletli davranmak gerekir. Esasen İslâm’ın ruhu herkes ile iyi geçinmek ve barış ve esenlik içinde yaşamaktır.
İslâm dini, başka inançların varlığını kabul etmiş, hiç kimseye zorla İslâm dinini kabul ettirmeyi öngörmemiştir (Kuran-ı Kerim, 2/256, 10/99) Sonuç olarak ta şu hüküm verilmiştir: “Sizin dininiz size. Benim dinim banadır.” (Kuran-ı Kerim: 109/6) Yine Kuran-ı Kerim’de dinlerin aslına sadık kalmış Ehl-i Kitap mensuplarından şu şekilde bahsedilmiştir: “Şüphesiz, inananlar, Yahudi olanlar, Hıristiyanlar ve Sabiiler’den Allah’a ve Ahiret Günü’ne inanıp yararlı iş yapanların ecirleri (karşılığı) Rableri’nin katındadır. Onlar için artık korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir.” (Kuran-ı Kerim, 2/62) Bu bağlamda Kuran’da Yahudi düşmanlığı yoktur. “Kuran tüm Yahudiler’i değil, yoldan sapanları lânetler... Yahudiler hakkında Hazret-i Peygamber’in söylediği bazı sözlerin o günkü şartlar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. (Tayyar Altıkulaç, Eski Diyanet İşleri Başkanı, Vatan 12/7/2006)
İslâm’da Musevilik’te temel doktrin; Tanrı’nın birliği, eşsizliği ve yalnız O’na ibadettir. Tanrı’nın resim ve heykel şekline tasvir edilmesi yasaktır. Musevilik ve İslâm’da diğer ortak bir inanç da, ölümden sonra hayata, başka bir deyimle ahirete inanmaktır. Musevilk’te ahiret, İslam’daki kadar ayrıntılı değildir.
Musevilik’te ibadet, İslâm’dakinden şekil olarak farklıdır ve sabah (Şahrit), ikindi (Minha) ve akşam (Arvit) vakitlerinde olmak üzere üç kezdir (üç “namaz”). Hafta sonu Şabat, Cuma günü Arvit duasından başlar, Cumartesi akşamına dek sürer ve dört ibadet içerir. Yom Kipur’da ise son ibadet (neila) ile birlikte bu adet beştir...
devam edecek...
Kaynakça: "Yahudilik
Ansiklopedisi", Cilt I, II, III
Yusuf Besalel
